Dies ist die Zusammenfassung eines türkisch geschriebenen Textes, der unten zitiert wird und von hier stammt:
http://www.facebook.com/Infoseite.zu.Christoph.Hoerstel/posts/417501508292458
"Es ging um ein mögliches gefährliches Komplott von Israel, Jordanien,
Türkei und den USA, wonach das Coding-System des syrischen MIG Fliegers,
mit welchem der syrische Deserteur nach Jordanien geflohen war, an den
abgeschossenen türkischen Jet überschrieben werden sollte.
Der geflohene syrische Pilot wäre 2 Wochen vor seiner Desertation bereits vom mukhabarat abgehört worden.
Der türkische Geheimdienst hätte über syrische Mittelsmänner und
mithilfe des jordanischen Geheimdienstes den Piloten zum Überlaufen
überredet. Er müsse nur mit seinem Trainingsjet nach Amman fliegen und
ein Foto vom Flieger machen. Die Geheimdienste haben dem flüchtigen
Piloten in Damaskus zuvor einen schönen Abend (natürlich mit vielen
Frauen) als Vorgeschmack organisiert. Der syrische Geheimdienst verfolgt
alle diese Tätigkeiten natürlich mit. Der mukhabarat verfolgt zwei
Szenarien:
1. Warten bis zum Schluss um den Piloten samt Agenten zu fassen
2. Den Piloten bereits festnehmen, dafür die Agenten aus den Händen verlieren
Der mukhabarat entschied sich für das 1. Szenario.
Die Familie des Piloten bucht eine Reservation in einem Luxushotel von
Amman am 19. Juni zwei Tage vor der Flucht. Am 21. Juni schafft es dann
der Pilot von Syrien zu fliehen und die Flucht publik zu machen. Danach
fahren Israelische Techniker das Flugzeug nach Tel-Aviv. Von dort werden
die Verschlüsselungen(Codes) an die amerikanische Militärbasis in Adana
übermittelt. Diese werden dann in zwei türkische Kampfjets eingespielt.
Die syrische Radarstation in Lattakia würde somit diese zwei Flugzeuge
als „einheimische“ erkennen und nicht abschiessen. Als bei dieser
Operation dann die beiden Flugzeuge doch beschossen werden und eines
davon abstürzt erleben sie einen Schock!
Was führte dazu? Nachdem der syrische Pilot flüchtete, hat das syrische
Verteidigungsministerium umgehend Flugverbot für alle einheimische
Kampfflugzeuge erlassen. Sie erwarteten einen Fremdangriff von Israel.
In diesem Zusammenhang sind die Aussagen Syriens zu verstehen, dass man
nicht wusste, dass es sich um ein türkisches Flugzeug handeln würde,
bzw. dass man sogar eigene Flugzeuge abgeschossen hätte!!"
Quelle:
http://www.sarsura-syrien.com/tuerkei-beruft-nato-dringlichkeitssitzung-fuer-dienstag-ein/#comment-35481
Şayet anlatılanlar doğruysa Türkiye Suriye’ye karşı gerçekleştirilen ve içinde İsrail’in Ürdün’ün ve ABD’nin içinde yer
aldığı bir komploya doğrudan karışmış durumda” yorumunu yaptı. Düşen Türk uçağına Suriye’ye ait MİG uçaklarının
şifreleme sistemleri mi yüklüydü? Suriye, İsrail ve Ürdün üçgeninde fırtına gibi bir casusluk öyküsü….Suriye hava kuvvetlerinin Ürdün’e uçağın kaçırılmasının ardından verdiği talimat neydi? Suriye istihbaratına yakın bir kaynakta yayınlanan bomba iddialar gündemi sarsacak cinsten. Elektronik ortama da düşen haberde Türk uçağı vurulmadan birkaç gün önce Ürdün’e iltica etmek üzere Suriye’den kaçan pilotun öyküsüyle düşürülen Türk uçağının öyküsü arasında akıllara durgunluk verecek bağlantılar aktarılıyor. Şayet anlatılanlar doğruysa Türkiye Suriye’ye karşı gerçekleştirilen ve içinde İsrail’in Ürdün’ün ve ABD’nin içinde yer aldığı bir komploya doğrudan karışmış durumda. Suriye’nin anlattıkları doğruysa
Türkiye çok tehlikeli bir oyunun içerisinde yer almış bulunuyor. Casusluk filmlerini aratmayan bu öyküyü aktarırken kimseyi ya da hiçbir rejimi ve yaptıklarını savunuyor değiliz. Sadece tarafların iddialarını aktararak gerçeğin ortaya çıkması için kapı aralamaya ve kapıdan az miktarda da olsa bir ışığın hüzmesinin süzülerek girmesini sağlamaya çalışıyoruz. Suriye muhaberatına yakın sitenin anlattıklarını Türk okuyucularına aynen aktarıyoruz: Kaçan pilotun konuşmaları
dinlemeye takılıyor Suriye muhaberatı iki hafta önce Ürdün’e kaçma planları yapan Suriyeli pilotun telefon dinlemesine takılan konuşmalarını tespit eder. Konuşma Türk ve Suriyeli ajanlarla yapılmıştır ve istihbarat elemanları
Suriyeli pilottan bir eğitim uçuşu sırasında uçağıyla birlikte Ürdün’e kaçmasını örgütlemeye çalışmaktadır. Suriyeli pilotu ikna etmek ve onun bu zor görevi gönüllü bir şekilde yerine getirmesini sağlamak için Türk ve Ürdünlü ajanlar Şam’da ona
alem düzenlerle, otelde bir gün boyunca kendisine ikram edilen kadınlarla günü gün eder. Pilot ikna olmuş ve her iki ülkenin istihbarat birimlerinin tekliflerini kabul edecek kıvama gelmiştir. Kendisinden istenen sadece uçağı
Ürdün’ün başkenti Amman’daki bir askeri üsse uçağı indirmek ve uçağın fotoğraflarını çekmektir. Ancak öte yandan gelişen bütün süreci takip eden Suriye muhaberatının iki alternatifi vardır ya sonuna kadar oyunun gelişmesini bekleyerek en son anda planı çökertmek ve bütün casusları ele geçirmek ya da pilotu yakalayarak oyunun sahneye konmasını en baştan engellemek ama diğer casusları elden kaçırmayı göze almak. Kaçış tarihini deşifre
eden otel rezervasyonu Suriye muhaberatı ikinci seçeneği tercih eder ve sonuna kadar oyunu takip etmeye ve oyunu bütün boyutlarıyla ortaya çıkarmaya karar verir. Sıfır anı gelmiştir ve planlandığı gibi pilotun Ürdün’e kaçma anı gelmiştir. Ürdünlü pilot eğitim uçuşu adı altında yapılacak uçuş sırasında uçağı üzerindeki silahlarla birlikte Ürdün’e kaçıracaktır. Bunu Suriye muhaberatı pilotun ailesinin 21 Haziran’daki kaçıştan iki gün önce 19 Haziran’da Amman’daki lüks otellerden birinde yaptırdığı rezervasyon
sayesinde öğrenir. Türk ve Ürdün istihbarat birimleri planlarını aşama aşama devreye sokarken suriye muhaberatı da boş durmamakta ve planı adım adım takip etmektedir. Aynen planlandığı gibi 21 Haziran geldiğinde Suriyeli pilot uçağı Ürdün’e kaçırır. Uçağın fotoğraflarını çekerek Arap dünyasının önde gelen kanallarına gönderir. Haber bomba etkisi yapmış ve planın ilk aşaması başarıyla sonuçlanmıştır. Planın ikinci aşamasına geçiliyor Planın ikinci aşamasında uçak Amman’a gelen bir grup İsrailli teknisyen tarafından İsrail’in başkenti Telaviv’e götürülür. Orada Uçağa yüklü bulunan
şifre sistemi İncirliğe iniş yapan İsrail savaş uçağı tarafından Türkiye’ye verilir. Türkiye Mig 21 uçağının bütün şifreleme sistemlerini kendisine ait iki uçağa yükler ve bunları Suriye’deki birtakım stratejik mevzileri bombalamak için silahlarıyla
birlikte gönderir. Türk uçakları Lazkiye yakınlarındaki Banduras mevkine geldiğinde Türk pilotları Suriye radarlarının kendisini Suriye uçağı olarak algılayacağından ve dolayısıyla kendilerine ateş açılmayacağından emindir. Ancak pilotlar Suriye hava savunma sistemlerinin ve uçaksavarların kendilerine açtığı ateşle birdenbire şok olurlar. Uçaklardan biri düşer ve diğeri kaçmayı başarır. Suriye savunma
bakanlığının genelgesi Peki bunun arkasında yatan gerçek nedir? Suriyeli pilotun Ürdün’e kaçmasıyla birlikte Suriye Savunma Bakanlığından bir genelge yayınlanır. Buna göre ekinci bir emre kadar askeri uçakların Suriye hava alanlarına iniş ve kalkış yapması yasaklanmış ve havada görülen herhangi bir gök cismi Suriye uçağı olsa bile vurulması
emri verilmiştir. Bir diğer önemli nokta ise Suriyelilerin aslında saldırıyı İsrail’den beklemeleri. Zira Suriyeli yetkililer Suriye uçağın şifrelerinin Telaviv’e götürüldüğünü biliyor. İşte tüm bunlar, neden Suriye yetkililerin uçağı vurduktan sonra kimliğini tespit ettiğini de gösteriyor, puzzle’ın parçalarını yerli yerine oturtuyor.
Keine Kommentare:
Kommentar veröffentlichen